Zonguldak’ın Alaplı ve Devrek ilçelerinde Mavera Madencilik’in altın madeni arama ruhsatı almasına yönelik tepkiler büyüyor. Bölge halkından gençler, kadınlar ve çocuklara bir araya gelerek "Maden yağmasına hayır" dedi.
Zonguldak’ın Alaplı ve Devrek ilçelerinde altın madeni arama çalışmaları için verilen ruhsatlara tepkiler sürüyor. Mavera Madencilik’e verilen ruhsat kapsamında Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı’ya sınır olan Akçakoca’nın köylerinde 1774 hektarlık ve Devrek’in Ahmetoğlu köyünde 1737 hektarlık daha orman alanında altın aranacak.
Yurttaşlar, 21 Eylül tarihinde ruhsat iptali talebiyle Alaplı’ya bağlı Belen köyünde bir araya geldi. Altın madenciliğinin ekosisteme, su kaynaklarına ve bölge halkının sağlığına zarar vereceğini belirten yurttaşlar, ruhsatın iptal edilmesini talep etti. Eyleme CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul da destek verdi.Maden arama faaliyetlerinin bölgeye geri dönüşü olmayan zararlar vereceğini vurgulayan Ertuğrul, “Bu topraklarda yaşayan insanlar olarak ormanlarımızı, su kaynaklarımızı ve sağlığımızı koruma konusunda kararlıyız. Daha fazla çevreye zarar verecek projelere tahammülümüz yok” diye konuştu. Zonguldak’ın şu anda dahi ciddi çevre sorunlarıyla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Ertuğrul, “Zonguldak, sanayi kuruluşlarının gerekli önlemleri almaması nedeniyle Türkiye’nin en kirli havasına sahip illerinden biri. Solunum yolu hastalıkları ve kanser oranları Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Bu kadar çevre yükü altında ezilen bir şehirde, yeni maden projeleri kabul edilemez” dedi.Öte yandan Türkiye'de son 20 yıl içerisinde ormanların karbon tutma özelliğinin yüzde 50’ye yakın azaldığının vurgulandığı açıklamada, “Cumhuriyet tarihinde ormanlık bölgelerde maden aramasına verilen ruhsatların yüzde 50’si son 10 yılda verildi. Gidin, ormanlık olmayan yerlerde, su kaynaklarından uzak yerlerde, insanların yaşadığı yerlerden uzak yerlerde altın arayın. Orada yapın bu madenciliği. Biz bu bölgenin insanları olarak sularımızın kirlenmesini istemiyoruz. Çocuklarımızın sağlıklı şartlarda büyümesini istiyoruz. Ormanlarımızı kaybetmek istemiyoruz” denildi. Mücadelenin devam edeceğinin belirten Ertuğrul, “Direniyoruz, direnmeye devam edeceğiz. Burada kimse ne bu ormanlara, ne suyumuza, ne de havamıza zarar veremez” dedi.