Zafer Partisi İl Başkanı Oğuzhan Turhan gerçekleştirilen yürüyüşte gündemde olan ikinci çözülme süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu.

İl Başkanı Turhan yaptığı açıklamalarda:

“Büyük Türk Milletine;

Türk milletinin ateşle imtihandan geçtiği bu günlerde Zonguldak'taki milli kuruluşlar olarak burada biraraya gelmiş bulunuyoruz. 

Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan PKK Terörünü bitirmek adına geçtiğimiz günlerde siyasi parti liderleri tarafından bazı söylemler ve talepler dile getirilmiştir. Bu söylemlere baktığımızda; Teröristbaşı Öcalan'a umut hakkı sağlanıp, ev hapsine çıkarılmasından, Yüce Meclisimizde konuşma yapmasına ve Türk milleti içerisinde ayrılıkları artırmak için bir etnik gruba devlet vaadine kadar birçok ipe sapa gelmez söylemlerin dile getirildiğini gördük. Bu söylemler Türk milletini yok saymış, şehitlerimizi, gazilerimizi ve gözüyaşlı ailelerini yine hayal kırıklığına uğratmış,  toplumda büyük bir tepkiye yol açmıştır. Türk milletinin devleti yönetenlere ve bu söylemleri dile getiren siyasi partilere güveni sarsılmıştır. Uykularımız kaçmış, endişelerimiz artmıştır. 

Yaşananlar gösteriyor ki, bu ipe sapa gelmez talep ve görüşler, Türk milletinden habersiz bir şekilde kapalı kapılar ardında görüşülmüş ve iktidar ile bazı muhalefet partileri hatta terörün siyasi uzantısı partilerle de uzlaşma sağlanmıştır. Böylece 101. yılına ulaştığımız Türkiye Cumhuriyeti ve binlerce yıllık Türk devlet geleneği tarihi bir kırılma noktasına çekilmiştir. 

Yaklaşık yüzyıl önce ülkemizin dört bir yandan işgal edildiği ve onlarla birlikte hareket eden yerli işbirlikçilerin isyanlar çıkardığı en zor dönemde dahi bölücü teröre ve ayrılıkçılığa karşı taviz vermeden yürütülen milli tavırdan neden sapılmıştır? 

Türk milletinin iradesinin, milli egemenliğin sembolü olan TBMM gibi kutsal bir mekana, Türk milletine düşmanlık eden ve onbinlerce vatandaşımızın, binlerce bebeğin katili olan ve bu ihanetin Yüce Türk Adaleti ile hüküm altına alındığı bir terör örgütünün elebaşının konuşma yapmak için davet edilmesi; yine bir başka siyasi liderin sanki ülke kumar masasındaki bir pulmuş gibi "El yükseltiyorum" diyerek etnik bir gruba devlet vaadinde bulunması devlet aklı ile açıklanacak bir durum değildir. Bu olsa olsa Atatürk'ün 1927'den öngördüğü gaflet, dalalet ve ihanet safhalarının son aşaması olan "ihanet" ile açıklanabilecek bir durumdur. 

İktidar sahiplerine sesleniyoruz; 

Sözde terörün sona erdirilmesi amacıyla başlatılan bu girişimler Türk devletinin terör karşısında yenildiğini mi ifade etmektedir? Çözüm Süreci adı verilen ve devletimize diz çöktürülmeye çalışılan süreçten, 15 Temmuz İhanetinden ders çıkarılmadı mı? Halen neyin peşindesiniz? Bu cesareti, nereden alıyorsunuz? Sizleri buna zorlayan bir güç varsa bunu Türk milletine açıklamak ve sine-i millete dönmek zorundasınız! Aksi takdirde zaten yıllardır sığınmacı işgali ve ağır ekonomik kriz içerisindeki ülkemize ve vatandaşlarımıza karşı tarihi bir vebalin altına girmiş olacaksınız. 

Biz Büyük Türk Milletinin aziz evlatları ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin ve kazanımlarının koruyucuları olarak bu ve benzeri girişimlere izin vermeyeceğimizi, gerekirse gücünü Türk milletinin sinesinden alan meşru müdafaa hakkımızı kullanacağımızı kamuoyuna duyururuz.

Büyük Türk Milletine ve kamuoyuna saygılarımızla arz olunur.” İfadelerine yer verdi.

4B695Ff1 F13F 40A0 B7D9 485067De3116

Bfe1863E 5Eb4 45Ea 9A80 41722B7C0B7F

F63Ea0Ee E047 4Bb5 9442 6B5Ea82Fade1

2435C82E D8Ae 48A3 A925 5A81460Fc804