Devrim Dural, yaptığı basın açıklamasında, AKP’nin Zonguldak’ta yaşadığı seçim yenilgilerini gündemden düşürmek amacıyla “ucuz siyasi numaralar”a başvurduğunu söyledi.
Dural, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Zonguldak’ta AKP’ye son yerel seçimlerde İl Belediyesi dahil olmak üzere 8 ilçenin 6’sını kaybettirerek, parti tarihlerinin en acı seçim yenilgisini tattıranların; gündeme gelebilmek ve siyasi tükenişlerini örtebilmek için yaptıkları hezeyanlara, ucuz siyasi numaralara maalesef şahit oluyoruz. Bugüne kadar yaptığınız içi boş, sığ açıklamalarınızdan güzel ülkemiz ve kadim şehrimiz Zonguldak hiçbir şey kazanmamıştır. İçinde bulunduğunuz sağlıksız ruh hali en çok halkımıza, şehrimize zarar vermektedir. Kendinize geliniz.”
Dural, açıklamasında bazı AKP'li isimlerin geçmişe yönelik yaptığı benzetmelere de sert tepki göstererek, "Kutuplaşmanın ve ayrıştırmanın mimarlarının, yereldeki temsilcilerinin ‘Geçmişte İngilizlerin at arabasını çekenlerin bugünkü temsilcileri’ sözünü kendilerine olduğu gibi iade ediyoruz. Kötü söz sahibine aittir," ifadelerini kullandı.
“GAZZE’DE ÇOCUKLAR KATLEDİLİRKEN SES ÇIKARMADINIZ”
Dural, Gazze’de yaşanan katliama da değinerek hükümete yüklendi:
“İsrail son verilere göre 15 ayda Gazze’de 46 bin Müslümanı katlederken niye engel olmadınız? 1152 odalı saray yaparak itibardan tasarruf olmaz diyorsunuz ya, itibar nedir biliyor musunuz? Gazze'de çocuklar öldürülürken, bu çocukların katiline posta koyup, ‘aramızda akit kalmamıştır, sizden gelecek para ve kredi gelmesin kardeşim’ diyebilmektir. Diyebilir misiniz? Tabii ki demediniz, diyemezsiniz. Kime neyi anlatıyoruz? Yoksa İsrail’in abisinden mi korkuyorsunuz?”
“ATATÜRK’ÜN ASKERLERİ, CUMHURİYET’İN MUHAFIZLARIYIZ”
Devrim Dural, açıklamasının sonunda CHP’nin duruşuna vurgu yaparak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürüdüklerini ifade etti:
“Bizler, İstanbul Boğazı’ndaki işgal kuvvetlerine ait savaş gemileri için ‘Geldikleri gibi giderler’ sözünü söyleyen Gazi Mustafa Kemal’in askerleriyiz.
Bizler, ‘Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum’ diyen bir komutanın neferleriyiz.
Bizler, Ebedi Başkomutan Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün iki büyük eseri olan Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin muhafızlarıyız.
Bizler, Sevr Anlaşması’nı imzalayanları, İngiliz savaş gemisine binip ülkeden kaçanları, emperyalistlere her daim kucak açan işbirlikçileri ve onların günümüzdeki siyasi uzantılarını unutmadık, unutmayacağız.”