Enerji Bir-Sen Batı Karadeniz Şubesi Başkanı Sedat Güngör, maden mühendislerinin çalışma koşullarına dikkat çekerek, "Kurbanlık maden mühendisi aranıyor!" başlığı altında açıklama yaptı.
Güngör, elektrik enerjisi, ısınma ihtiyacı, savunma sanayisi, teknoloji gelişimi ve doğal afetlerdeki yardımlar gibi birçok alanda kritik bir rol üstlenen maden mühendislerinin karşılaştığı zorlukları vurguladı.
Açıklamasında, maden mühendislerinin, bağımsız ve kalkınmış bir Türkiye ideali doğrultusunda büyük özveriyle çalıştığını belirten Güngör, son yıllarda yaşanan maden kazalarının ardından mühendislerin günah keçisi ilan edilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Güngör yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Enerji Bir-Sen Batı Karadeniz Şubesi Başkanı Sedat Güngör;
KURBANLIK MADEN MÜHENDİSİ ARANIYOR!!!
Elektrik enerjisine katkı sağlayacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor...
Isınma ihtiyacına katkı sağlayacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor...
Fakir fukaraya kömür dağıtımına katkı sağlayacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor...
Savunma sanayimize katkı sağlayacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor...
Teknolojinin gelişimine katkı sağlayacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor.
Doğal afette yardım eli olacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor...
Depremde karanlığın içinde hayatını hiçe sayacak,
Bir umut gibi fark edilmeden fedakarca çalışacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor...
Medeniyetin gelişimine katkı sağlayacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor...
Ve de en önemlisi......
Kaza anında ölmez ise,
Kollarına kelepçe takılıp tutuklanacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor...
Hapishane şartlarına uyum sağlayacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor...
Ölür ise ismi hiç hatırlanmayacak,
Kurbanlık Maden mühendisi aranıyor...
Evet bütün bunlara rağmen,
Büyük özveriyle ülke ekonomisine katkı sunmayı,
Bağımsız ve kalkınmış Büyük Türkiye idealine katkı sunmayı kendisine şiar edinen
Maden mühendislerinin çalışma koşulları ve sorumlulukları göz önüne alındığında,
Dünyanın en riskli ve en tehlikeli mesleğini icra etmektedirler.
Son yıllarda meydana gelen maden kazalarında sürekli kasten suç işlemiş gibi, Maden mühendislerinin günah keçisi olarak ilan edilmeleri kabül edilebilir bir durum değildir.
Hiç bir Maden mühendisi sırt sırta çalıştığı,ayni kaderi paylaştığı bir işçi kardeşinin tırnağına zarar gelmesini istemez.
Ancak; Çalışma şartlarının zorluğu, görünmeyen tehlikeli durumların çok fazla olduğu iş yerlerinde, alınabilecek tüm tedbirlerin alınmasına rağmen bazan istenmeyen ve de beklenmeyen kazalar meydana gelebilmektedir.
Bu kasti olmayan kazaların akabilinde Maden mühendisi arkadaşlarımızın sorgusuz sualsiz, iş yerlerinden veya evlerinde ellerine kelepçe vurularak alınmaları,
Yargılama yapmadan, 'masumiyet karinesine' aykırı bir şekilde tutuklamaların olması,
Ülkemiz için çok önemli olan bir mühendislik kolunun İTİBARSIZLASTIRILARAK son bulmasına zemin hazırlamaktadır.
Unutulmamalıdırki;
Maden mühendisleri, sanayi ve teknoloji için temel ham madde kaynaklarını sağlamakta, Ekonomik kalkınmanın yanı sira, Enerji üretimi, inşaat, otomotiv,sağlık, savunma ve elektronik gibi bir çok sektörde de kritik röl oynamaktadır.
Dolayısıyla sürdürülebilir yönetim ve çevresel sorumluluk açısından da büyük bir öneme sahiptirler.
Ülkemizin kalkınması ve var olan yeraltı kaynaklarının yer üstüne çıkarılıp ekonomiye katkı sunması için her türlü fedakarlığı yapan,
Bu kadar önemli bir görevi ve sorumluluğu yerine getirirken,
İstemeyerek, kasti olmayarak meydana gelen her Maden kazasında kurban edilmeleri asla kabül edilebilir bir durum değildir.
Devlet Maden mühendisleri üzerindeki bu riskleri ortadan kaldıracak yasal düzenlemeleri bir an evvel yapmalı.
Yoksa bir müddet sonra, madenlerde sorumluluk alacak Maden mühendisi bulamayacaktır.
Bu da yeraltı madenciliğin sonu olacaktır.
Unutulmasın ki,
Maden mühendisleri Kurbanlık koyun değildir.”