Uzman Klinik Psikolog Ecem Emine Selyani, son yıllarda artan intihar vakaları ile ilgi açıklamalarda bulundu. psikolog Selyani, Yapılan araştırmalar intihar sonucu ölenlerin %90’ında depresyon tespit edilmiştir. Kadın ve erkek oranlarına bakıldığında ise %63’ünün erkek, %37’sinin ise kadın olduğunu söyledi. 

İntihar vakalarının altında birçok etken  olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog Ecem Emine Selyani,"İntihar, bireylerin çeşitli nedenlerin etkisi ile yaşamına son vermesi durumudur. Türkçede “özkıyım” anlamına da gelir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre son 45 yılda dünya genelinde intihar oranları %45 arttı.İntiharın bir çok nedeni vardır. Genel olarak bakıldığında en önemli nedeni psikiyatrik hastalıklardır. Diğer nedenleri ise sosyal işlev bozukluğu, biyolojik yatkınlık, genetik yatkınlık, aile içi problemler ve eşlik eden fiziksel hastalıklar sayılabilir" dedi. 

“DEPRESYON EN BÜYÜK SEBEB”

Yapılan araştırmalara göre intiharın en büyük nedenlerinin başında depresyon olduğunu ifade eden Selyani, "Psikiyatrik nedenlerle intihara yol açan en önemli sorun depresyondur. Yapılan araştırmalar intihar sonucu ölenlerin %90’ında depresyon tespit edilmiştir. Kadın ve erkek oranlarına bakıldığında ise %63’ünün erkek, %37’sinin ise kadın olduğu tespit edilmiştir. Erkeklerde intihar sonucu yaşamını kaybetme oranı kadınlara göre daha yüksektir. Depresyon sonucu ölen vakaların çoğu Psikiyatriste başvurmamakta ve tedavi görmememektedir. İntihara yol açandiğer psikiyatrik sorunlar ise alkol ve madde bağımlılığı, şizofreni ve kişilik bozukluğu olarak sayılabilir. 
Sosyal işlev bozukluğu nedenlerine bakıldığında ise intihar oranları ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilmektedir. Sosyal ve ekonomik krizlerde intihar oranı yükselmektedir. 

“İŞSİZLİK İNTİHARA SÜRÜKLÜYOR”

İşsizliğin kişilerde intihar etme olasılığı arttırdığını ifade eden Selyani, "İşsizlik sonucu kişilerin sosyoekonomik durumu bozulmakta ve stresleri artmaktadır. Çalışmak kişiyi intihardan koruyan bir davranıştır. Bu nedenle işsizlik yaşayan kişilerde intihar etme olasılığı artmaktadır. Biyolojik yatkınlığa bakıldığında ise beyindeki serotonin maddesindeki azalma intiharı arttırmaktadır. Genetik yatkınlıkta ise ailede intihar eden bir yakının olması intihar etme olasılığını arttırmaktadır. Bir diğer ve önemli sebep ise aile içi yaşanan problemler ve beraberinde gelen sosyal destek azlığından bahsedilebilir. Aile bağları kuvvetli olmayan ve toplumsal bağların zayıf olduğu kişilerde intihar oranının arttığı görülmektedir. Son olarak fiziksel hastalıklarda intiharın bir diğer nedenleri arasındadır. Kanser, kalp hastalıkları, aids gibi hastalıklara yakalanan bireyler de intihar oranı daha yüksektir" dedi.

“ERKEN TEDAVİ ÖNEMLİ”

Erken tedavi ile önlenebilir Psikiyatrik bozuklukların uzman doktor ile tedavi edileceğini sözlerine ekleyen Selyani, "Tedavi sürecinde ise vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. Zamanında fark edilen psikiyatrik bozuklukların önlenebileceği unutulmamalıdır" dedi.

Haber:Batuhan DARAKCI