Zonguldak

Madenci anıtından Kanlı önlüklerle seslendiler!

İsrail’in Filistin’e yapmış olduğu saldırılara tepki göstermek amacıyla doktorlar yürüyüş düzenlendi.

Yürüyüşe, doktorlar, tıp öğrencileri, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Memur Sen İl Temsilcisi Kamuran Aşkar ve vatandaşlar katıldı. 

Doktorlar ve tıp öğrencileri üzerlerine giydiği kanlı önlüklerle İstasyon Caddesinden başlayarak madenci anıtına kadar yürüdüler.

Yürüyüşte doktorlar ve öğrenciler tekbirler getirdi.

Programın son bölümünde Doktolar ve tıp öğrencileri Türkçe ve İngilizce basın açıklaması yaptı.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp öğrencisi stajyer doktor Muhammed Ensar Yılmaz açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“Değerli basın mensupları, Çok kıymetli hekimler ve sağlık çalışanları. Kalbi Filistin için atan, Yüreği Gazze’de çarpan, Filistin’deki Müslüman kardeşlerinin acısını yüreğinde taşıyan vicdan sahibi değerli katılımcılar;

Bugün, haftalardır soykırıma maruz kalan Gazze için buradayız!

On binlerce ton bombaların altında can veren masum siviller için buradayız!

Vurulan, yıkılan hastanelerdeki bebekler için, Şehit olan meslektaşlarımız için, gözü yaşlı anneler, bağrı yanık babalar için buradayız!

Masum bedenlerine annelerin eli değmeden bombaların değdiği bebekler için buradayız!

Vicdanların sesi olmak için buradayız!

Kana doymayan, işgalci, katil, Siyonist İsrail’i lanetlemek;

Mazlum Filistin halkının haklı davasına destek vermek için buradayız!

Selam olsun Gazze’ye, Selam olsun Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’e, Selam olsun Filistin halkının haklı mücadelesine!

Değerli Basın Mensupları ve Kıymetli katılımcılar;

Tam 70 gündür dört tarafı çevrilmiş bir bölgede bir halk, tüm dünyanın gözü önünde katliama maruz kalıyor. Hiçbir sınır ve ölçü tanımayan işgalci İsrail tarafından tam 70 gündür acımasızca bombalanıyor. Gazze’de tüm dünyanın gözü önünde büyük bir savaş suçu işleniyor ve katil İsrail bir türlü kana doymuyor.

 7 Ekim'den bu yana öldürülen Filistinlilerin sayısının 20 bine, yaralıların sayısının ise 55 bine çıktığı resmi makamlarca bildirildi. Ve bunların yüzde 60’ı çocuk ve bebek. Binlerce kişi ise kayıp ya da enkaz altında. Ve bugüne kadar on binlerce ton bomba atılan Gazze’de 52 bin konut, 70 okul, 100 camii 25 hastane ve sağlık merkezi tamamen yıkıldı. 305 bin konut, 275 okul, 195 ibadethane de hasar gördü. 1.5 milyon insan evlerinden oldu ve olmaya devam ediyor.

Yine Dünya Sağlık Örgütü, işgalci İsrail güçleri tarafından işgal altındaki Filistin topraklarında sağlık hizmetlerine yönelik 171 saldırı düzenlendiğini ve bu saldırılarda 493 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu sağlık çalışanları görevlerinin başında, hastanelerdeki yaralıları tedavi ederken, hastanelere atılan bombalar ile ölüyorlar.

Sağlık sistemi ve altyapısı tamamen çökmüş Gazze’de tıbbi malzeme temini neredeyse durma noktasına geldiği için kuvözdeki bebekler ölüme terk edilmekte ve narkozsuz ameliyatlar yapılmaktadır. Bırakın ilaç teminini temiz su bile bulmak neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda.

Hasarlı durumda olan birkaç sağlık merkezi ise, elektrik kesintisi ve yakıt tükenmesi nedeniyle hizmet veremiyor. Tıbbi destek ve ilaç yardımları, İsrail tarafından engellendiği için ulaşamıyor.

Ve tüm bunlar sözde modern ve insan haklarına saygılı 21. Yüzyıl medeniyeti denilen bir dünyada oluyor. En temel insan hakları ve uluslararası hukuk ayaklar altında. Güya medeniyet inşa edecek kurumlar tamamen felç olmuş durumda. Tüm dünya sadece izliyor ve ölenlerin istatistiklerini tutuyor.

Bu sessizlik ve tepkisizlik ise işgalci İsrail’i daha da cesaretlendiriyor. Başta İslam dünyası olmak üzere tüm Dünya, cılız kınama mesajları ve bir çözüm ortaya koymayan toplantılarla tam 70 gün geçirdi. Ve geçen her gün işgalci İsrail’in daha çok bebek kanı akıtmasına, katliamlarının şiddetini daha da artırmasına sebep oldu.

Artık bu sessizlik ve tepkisizliğe bir son verilmelidir. İnsanlıktan çıkmış vahşi canavarlar gibi saldıran Siyonist çete durdurulmalıdır. Artık geçerliliği olmayan sözler yerine somut adımlar atılmalıdır.

Buradan başta hekimler ve sağlık çalışanları olmak üzere tüm dünyadaki duyarlı ve vicdanlı insanlara sesleniyoruz. Ve herkesi bu zulme karşı durmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz.

Özellikle İslam dünyasındaki yönetimlere de sesleniyoruz!

Bu katil ve terörist yapının bir devlet olmadığı ve olamayacağı ortadadır. Açıktan savaş suçu işlediği ve bu yaşananların bir soykırım olduğu ortadadır. Tüm bunlar ortaya çıktıktan sonra hala bu Siyonist terör örgütü ile ticari ya da askeri ilişkiler kurmak hiçbir şekilde meşru değildir. Gazze’ deki Müslüman kardeşlerimizin aleyhine olacak herhangi bir ticari ve askeri ilişki söz konusu ise bunun derhal durdurulmasını talep ediyoruz.

Ayrıca bizler Türkiye’deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak tüm meslektaşlarımızı yapılan zulme açıktan desteğini bildiren ilaç firmalarını boykot etmeye davet ediyoruz. Bizler, Gazze’de ölümle burun buruna mesleğini icra eden hekim ve sağlık çalışanlarının yanında olduğumuzu, aynen onlar gibi büyük bir sabırla, azimle ve meslek aşkıyla yaşanan zulümler karşısında sessiz kalmayıp karşı duranlar olacağımızı, bunu hem insaniyet namına hem de inancımızın bir gereği olarak yapacağımızı buradan bir kez daha beyan ediyoruz.  

Ve son olarak işgalci İsrail’e sesleniyor ve şöyle diyoruz;

Ey asrın firavunluğuna aday olan İsrail, Elbet bir Musa çıkar ve saltanatınızı başınıza yıkar.

Bir kez daha Gazze’de Hayatını kaybeden meslektaşlarımıza ve masum Gazze halkına Allah’tan rahmet diliyor, yaralı kardeşlerimize ise acil şifalar diliyoruz”dedi.

Haber: Batuhan DARAKCI