Zonguldak

Müftü Yardımcısı Türksoy'dan dikkat çeken açıklama

Zonguldak İl Müftü Yardımcısı Kemal Türksoy, bir gazetede yayımlanan köşe yazısıyla ilgili açıklama yaptı.

Zonguldak İl Müftü Yardımcısı Kemal Türksoy, göreve başlar başlamaz dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Günlük gazeteleri incelediği sırada, dinin yanlış bir şekilde anlatıldığını belirten Türksoy, bu tür yanlış yaklaşımların halkı dinden uzaklaştırdığına dikkat çekti.

 Milli Gazete'de Burhan Bozgeyik’in bugünkü yazısında, “İslamiyet, iffet ve haya dinidir. Bu mefhum lar dinimizin temel esaslarını ifade etmektedir... İffet;Namus.Temizlilik.Perhizkarlık.Nefsi, behimi temayül lerden men etmek. Helale razı olup haramdan kaçınmak.  İffeti  can yoldaşı haya;hicap.Utanma.Edep.Namus.Allah korkusu ile günahtan kaçınmak. Ar.

Nur:31'de kadınlar, âyette belirtilen erkeklerin dışındakilere gözükmemeye çalışırlar. Evden dışarı çıktıklarında vücutlarını bütünüyle örten ve yüzlerini de göstermeyen dış örtüye bürünürler... Müslüman erkek, hanımını, kızını, bütün mahremlerini kıskanır ve yabancı gözlerden korur. Peygamber ‘deyyus olan Cennet'e giremez’ Buyuruyor.Mahremlerini kıskanmayan ve korumayan kimselere ‘deyyus’ ve bizim lisanımızda ‘gavat’ denir...

Düğünlerde kadın-erkek karışık oyun oynanıyor. Müslüman memleketinde hatunlar anadan üryan geziyor. Bir karışlık etekle geziyorlar.Tayt giyerek vücudunu teşhir ediyorlar. Haremlik- selamlık unutulmuş... " şeklinde ifadeler kullandı.

Türksoy, özellikle iffet ve haya gibi kavramların ele alındığı bir yazıyı değerlendirdi. Yazının İslamiyet’i yanlış bir biçimde sunduğunu ifade eden Türksoy, şu açıklamalarda bulundu:

“İslamiyet, iffet ve haya dinidir; bunu kabul ediyoruz. Ancak bazı kişiler bu kavramları abartarak ve gerçek dışı bir şekilde anlatıyor. Bu, dini zorlaştırıyor ve toplumu ayrıştırıyor. Halkımız, bu tür yanlış anlatımlardan kaçınıyor. Dinden uzaklaşıyorlar demek yanıltıcı olur; aslında insanlar, bu tür yanlış anlatımlardan uzak duruyor.”

Türksoy, camilerde ve vaaz kürsülerinde de benzer yanlış ifadelerin dile getirildiğini belirtti. Peygamber Efendimizin öğretilerine dayanmayan birçok sözün camilerde gündeme geldiğine dikkat çeken Türksoy, şöyle devam etti:

“Camilerde dile getirilen, Peygamberimize dayanmayan birçok yanlış söz var. Bu tür ifadeler, halkı dinden uzaklaştırmakla kalmıyor, toplumu ayrıştırıyor. İnsanların inançlarına bu şekilde baskı yapmak, ne İslam’a ne de insanlığa yakışır. Mevlam, herkese feraset ve insaf nasip etsin.”

Türksoy, halkın bu tür yaklaşımlara karşı bilinçli olduğunu vurguladı. Toplumu ötekileştiren ve ayrımcılık yapan söylemlerin, halkın İslam’dan uzaklaşmasına değil, bu tür yanlış zihniyetlere karşı bir tepki oluşturmasına neden olduğunu söyledi:

“Halkımız bu tür zırvalamalara kulak asmıyor. Kadın-erkek ayrımını körükleyen ve bireylerin yaşam tarzlarına karışan söylemler, ne İslam’ın özüne uygundur ne de toplumsal huzura hizmet eder. İnsanlar, bu saçmalıkları duymak istemiyor.”

Türksoy, açıklamasında İslamiyet’in özü itibarıyla kolaylaştırıcı ve huzur veren bir din olduğunu belirterek şu mesajı verdi:

“İslamiyet, iffet ve haya gibi kavramları yüceltir ama bu, baskıcı bir zihniyetle yapılmaz. İnsanların yaşam tarzlarına, kıyafetlerine ya da tercihlerine zorla müdahale ederek din anlatılamaz. Dini zorlaştıranlar, halkı kendilerinden uzaklaştırıyor. Bizim görevimiz, İslam’ın güzel ahlakını ve hoşgörüsünü en doğru şekilde anlatmaktır.”