Başkan Turhan’ın mesajı şu şekilde;”30 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının zaferle sonuçlandırmış olduğu Büyük Taarruzu

bugün yine sevinç ve gururla kutluyoruz. Birçok savaşa girip birçok cephede mücadele verilmesine rağmen; hatta 1. Dünya savaşı

gibi ekonomik, askeri , sosyolojik ve psikolojik olarak birçok yaranın açıldığı bir sürecin ardından; milletimiz imanından, inancından,

azim ve kararlılığından ödün vermeden hem dış güçlere hem de yerli işbirlikçilerine karşı onurlu bir mücadele vermiştir.

1922 yılında dünün haçlı ordusu bugünün küresel sermayeleri yine maşalarından birini yani Yunanlıları kullanarak Türk İstiklal

Mücadelesine engel olmak istemişlerdi. Milletin azim ve kararlılığını unutanlar , Türk’ün cesareti ve fedakarlığı karşısında bozguna

uğramışlardır.

Kendileri geldiler geldikleri gibi gittiler. Maşa yerine kullandıkları geldiler onlar da geldikleri gibi gittiler. Ve anladılar ki topla

tüfekle bu iş olmuyor. Millet olma şuur ve gayemizi, birlik beraberliğimizi, kültürel zenginliğimizi hedef aldılar. Türk olmanın anlam

ve hassasiyetini yüreğine sindiremeyen, Türk olmanın onur ve gururunu taşıyamayan kişileri karşımıza çıkardılar. Türkiye Cumhuriyeti

Devletinin kuruluş ideolojisi olan Türk Milliyetçiliğinin sorgulandığı yıllara da bu topraklar ızdırap içerisinde şahit oldu. Fakat ne

vakit bir ümitsizlik belirse gökyüzünde Türk Milliyetçileri güneş gibi doğdu. Ülkemizi her türlü emperyalizme karşı canı pahasına

korudu ve hala da korumaya devam ediyor. Yaşadığımız coğrafyanın jeopolitik konumu ve Türk Milletinin tarihi zaferleri bize çok

önemli sorumluluklar yüklemektedir. Bu ülkede özgür ve bağımsız yaşamak istiyorsak bizim birbirimize küsmek gibi bir lüksümüz yok.

Bizim birbirimize öfkelenmek, kırmak gibi bir lüksümüz yok. Bizim birbirimize düşman olmak ayrı düşmek gibi bir lüksümüz yok.

Yaşadığımız coğrafyada var olduğumuz sürece iç ve dış düşmanlar her zaman var olmuştur yine olacaktır. Milli birlik ve

beraberliğimizden başka ihanete, zulme engel olacak daha etkili bir silahımız yok.

Her şeyin evvelinde ve ötesinde söz konusu vatansa eğer; siyasi kaygı ve beklentilerden uzak milli hassasiyet ve bağlılık içerisinde;

bir ve beraber ülkemizi ve demokratik yaşantımızı koruyup; başta eğitim, sağlık, askeri, siyasi ve hukuki olmak üzere her alanda bu

aziz milletimize yeni zaferler kazandırmalıyız. Zafer Partisi olarak her türlü emperyalizme karşı mücadelemizde dün neredeysek

bugün de orda olduğumuzu; dün devletimizi ve milletimizi devrim ihracı fikirlerden nasıl koruduysak bugün de öyle koruduğumuzu

ve yarın da öyle koruyacağımızı; Ülkemizi hedef alan bütün dış mihrakların ve yerli işbirlikçilerinin her daim karşısında olacağımızı;

milletimizin bağımsızlığı, huzur ve güvenliği için her türlü mücadeleye hazır olduğumuzu beyan eder; Zafer Partisi Zonguldak

Teşkilatı olarak başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere; devletimizin ve milletimizin

varlığı ve bekası için şehit olan bütün güvenlik güçlerimize Allahtan rahmet dileriz.

Her gün yeniden doğmak; gidenin ardından sanki toprağa ekilen bir fidan gibi yeniden boy vermek; pes etmenin yada

vazgeçmenin hükmünü yitirdiği bir Zaferdir 30 Ağustos. Zafer Partisi Zonguldak İl Başkanlığı olarak alernatif kutlama programı

düzenleyenlerin Ata'mız Gazi Mustafa Kemal'in verdiği mücadeleyi ve kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin Devletçilik anlayışı

anlamadığını gösterir. Biz hep birlikte Türk milletiyiz! 30 Ağustos, Helal kazanılmış bir toprağın, bin bir emek ve özveriyle

büyütülmüş çocukların zaferidir. Büyük Türk milleti 30 Ağustos Zafer Bayramınızı en içten dileklerimizle kutluyoruz” ifadelerinde bulundu.